Bilinçaltı Temizliği
Değerli kardeşimiz,
Bilinçaltı ve Zihin için beynimizin kara kutusu demek doğru olacaktır.
Son zamanlarda sıkça konuşulan bir konu haline geldi. Kişiler yaşadıkları olumsuz olaylar, eylemler ve deneyimlerin etkisinden kurtulmak için bilinçaltı temizliğini bir yol olarak görmektedir.
Bilinçaltı, yaşantımızda ki görüntü, ses, mesaj ve çağrı gibi uyarımların farkında olmadan insan zihnine yerleşmesidir. Televizyonlarda izlediğimiz reklamlar, dizilerin birçoğunda bilinçaltımıza yansımalar, algılar kodlanır. Bir reklamda gözle izlediğimiz zaman bize, dondurma veya giysi reklamı gibi geliyor. Lakin aynı reklamı gözlerimiz kapalı halde dinlediğimizde nasıl bir mesaj ve alakasız bir çağrı ilettiğinin farkına vardığınızı göreceksiniz.
Burada bilinçaltıyla kastedilen aslında dünya ile temasa geçtiğimiz ilk andan itibaren zihnimizde oluşturduğumuz şemalardır. Şemalarımız bilinçaltında, aktive olmayı bekleyen, ruh sağlığını, iyilik halini iyileştirme ve korumaya yönelik danışmanlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişilerin en çok esas aldığımız yanı şemalarıdır. İyileşmeyi sağlayabilmek için öncelikle çevresindeki nesne, kişi veya herhangi bir şeyin kişi için anlamı ne ve ilk olarak hangi yaşantıyla bu anlamı kodladığıdır.
Bilinçaltı, bir kap olarak düşünülebilir. Bu kaba çamurlu su dolu olduğunu düşünelim. Şimdi çamurlu su yerine taze, temiz suyu doldurmak istiyorsa, önce onu boşaltmamız gerekir. Boşaltma işlemi iki şekilde olabilir.
- Oraya temiz suyu koya koya kap taşmaya başlar ve eski çamurlu su kabın kenarında yavaşa yavaş akar ve nihayet yok olup gider; onun yerine sonradan koyduğumuz temiz su gelir, yerleşir.
- Kabı içini tamamen boşaltıp yerine temiz, taze suyu doldurmaktır.
Bunlardan ilki tedriç ve tekâmül metoduna daha uygundur. Diğerinde ise, su çok kuvvetli bir irade, bir azimle veya dışarıdan yapılan bir müdahale sonucu şiddetle sarsılarak -bir anda- boşalmak zorunda kalır.
Bunun gibi, hayat boyu, çirkin hayaller, kirli tasavvurlar, lüzumsuz malumatlar ve yanlış bilgilerle doldurduğumuz şuuraltı hafıza kabını da iki şekilde revizyona tâbi tutmak mümkündür.
Birincisi: Şimdiden başlayıp şuur altımızı -İslam’ın evrensel ahlaki prensiplerinin ön gördüğü- güzel hayaller, temiz tasavvurlar, lüzumlu malumat ve doğru bilgilerle doldurmaya çalışmak. Bu sayede o köhne, ekşi ve çirkin şeylerin kafadan yavaş yavaş boşalmasını sağlamaktır ki, en uygun ve tedriç kanununa en uyumlu metot budur.
İkincisi: Şok tedavî sayılabilecek bir reaksiyonla bunları boşaltmaktır. Bu da, eski malumatı silecek çapta bir musibet, bünyeyi sarsacak bir hastalık veya bir nasihat yahut da -Allah’ın bir lütfu olarak- söz konusu o kirli tasavvur ve malumatın çirkinliğini, gündüz gibi ortaya koyacak bir yeni perspektif kazanmakla olur.
Bilinçaltını, bir bilgisayarın hard diskine de benzetebiliriz. Virüse bulaşmış dosyaları temizlemek için ya anti virüs bir programla temizlersiniz yahut hard diski tamamen silip ve temiz dosyalardaki bilgileri yeniden yükleyeceksiniz. Bilinçaltı hard diski bir anda tamamen silmek temizlemek çok zordur. Bu sebeple, işi zamana yayarak bir yandan eski virüslü yolu kesmek, diğer yandan temiz dosyalarlar hard diski doldurmaya çalışmak gerekir.
Yani, bundan böyle bir yandan bilinçaltı hard diskimizi, çirkin hayaller, kirli canlandırmalar, lüzumsuz malumatlar ve yanlış bilgilerin girmesine karşı kapalı tutmaya çalışacağız. Bir yandan da güzel hayaller, zihinde göz önüne getirme, zihinde canlandırma, doğru bilgilerin akışına imkân tanıyacağız. Bu da sağlam bir itikat ve samimi bir takva ile mümkündür.
Bu konuda doğruyu söylemek yerinde ise, bilinçaltı kirlenmenin anti virüsü, başta temiz ahlak ve maneviyat, iman ve o imandan doğan güçlü bir takvadır. Çünkü Allah’ı yakından tanıyan bir mümin, ona karşı saygısızlık sayılan hiçbir hayalin fikrine müdahale etmesine fırsat vermez. Ona karşı beslediği sevgi, rahmet ve izzetinin incitilmesine müsaade etmez. Her an yanında ilim ve kudretiyle hazır ve nâzır olduğuna inandığı Rabbine karşı lakayt kalarak patavatsız malumatla karşısına çıkmasına imanı izin vermez.